Search
Close this search box.

KÖPEK SATIŞI CAİZ MİDİR?

 

Soru: Köpek satışı caiz midir?

FETVA

İslam hukukunda bir şeyin satışının söz konusu olabilmesi için şer’ân istifadesinin mübah olması (mütekavvim olması) şart koşulmuştur.[1] Bu gerekçeyle Şafiî fukahası köpeğin satışının caiz olmadığını söylemektedir.[2] Zira Allah Rasulü ﷺ köpeğin şatışını yasaklamakta, bu satıştan elde edilen ücretin haram olduğunu ifade etmektedir.[3] Şafiîlerin bu satışın geçerli olmadığına dair görüşlerindeki ikinci delilleri ise köpeğin aynî necis olduğunu kabul etmeleridir.[4] Hanefi fukahası ise yırtıcı köpeklerin haricindekilerin mutekavvim olduğunu beyan etmekte ve satışına cevaz vermektedir.[5] Zira Allah Teala “Öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin.”[6] buyurarak köpeğin de şer’an istifade edilen bir hayvan olduğunu haber vermekte, Allah Rasulü de ﷺ av köpeklerinin satışına izin vererek bu manayı tekit etmektedir.[7] Fukaha av köpeklerinin satışına izin verilmesi hususunda insanların buna ihtiyaç duyduğunu zikretmekte, koruma ve bekçilik gibi ihtiyaç duyulduğu için satılan köpeklerin de aynı hükümde olduğunu ifade etmektedir. Köpeğin mütekavvim bir mal olduğuna dair diğer bir delil ise Hz. Osman’ın (r.a) sahipli bir köpeği öldüren kişiyi, köpeğin değerini tazmin etmekle yükümlü kılmasıdır.[8] Zira tazmin ancak satışı caiz olan şeyler için geçerlidir.[9] Köpeğin satışının yasaklanması ile ise Müslümanların ilk zamanlardaki köpeklere yönelik aşırı muhabbetin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Zira eve gelen misafirler köpeklerden rahatsız oluyor, eziyete maruz kalıyorlardı. Onların bu adetlerini terk etmeleri üzerine Allah Rasulü ﷺ fayda sağlayan köpeklerin satışına izin verdi.[10] Hanefiler köpeğin mütekavvim olmadığına delil olarak getirilen onların öldürülmesini emreden hadis-i şerifin mensuh olduğunu, Peygamberimiz’in “Ümmetlerden bir ümmet olmasalardı onları öldürmenize müsaade ederdim.”[11] buyurarak öldürme emrinin ilk zamana ait olduğunu ifade etmektedir.[12]  Köpekten istifadenin caiz olduğunu ifade eden hadis-i şerifler onun aynî necis olmadığını da göstermektedir. Bu yüzden içki gibi aynî necis olan maddelerden zaruret haricinde istifade edilmesi caiz değildir.[13] Aynî necis olduğu kabul edilse dahi bu onu yemeyi yasaklar,[14] ondan istifadeyi ise engellemez. Zira tezek de aynî necis olmakla birlikte satışı yasak değildir.[15] Henüz fayda sağlamayıp ileride istifade edilmesi mümkün olan köpeklerin de satışı caizdir.[16] Eğitimi kabullenmeyen yırtıcı köpeklerin satışı ise hiçbir durumda caiz değildir.[17]

 

[1] Muhammed Takî el-Osmân, Fıkhu’l-Büyû’ ale’l-Mezâhibi’l-Erbaa maa Tatbîkâti’l-Muâsırati Mukârinen bi’l-Kavânîni’l-Vaz’iyye (Karaçi: Mektebetü Meârifi’l-Kur’an, 2015), 1/290.

[2] Ebü’l-Hasen Alî b. Muhammed b. Habîb el-Basrî el-Mâverdî, el-Ḥâvi’l-kebîr (Beyrut – Lübnan: Daru’l-Kütübü’l-İlmiyye, 1999), 5/375.

[3] Ebû Hâtim Muhammed İbn Hibbân, Ṣaḥîḥu İbn Ḥibbân, thk. Şuayb el-Arnavut (Beyrut: Müessesetü’r-Risale, 1988), 11/315.

[4] Ebû Muhammed Muhyissünne el-Hüseyn b. Mes‘ûd b. Muhammed el-Ferrâ’ el-Begavî, et-Tehẕîb (Dar’ul-Kutub’il-İlmiyye, 1997), 3/567.

[5] Ebü’l-Hüseyn Ahmed b. Ebî Bekr Muhammed b. Ahmed el-Kudûrî, el-Muḫtaṣar (Beyrut: Darü’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1997), 89; Ebû Hafs Sirâcüddîn Ömer b. İshâk b. Ahmed el-Gaznevî, el-Ġurretü’l-münîfe fî taḥḳīḳi baʿżı mesâʾili’l-İmâm Ebî Ḥanîfe (Müessesetü’l-Kütüb es-Sekâfiyye, 1986), 88.

[6] Mâide 5/4.

وَمَا عَلَّمۡتُم مِّنَ ٱلۡجَوَارِحِ مُكَلِّبِینَ تُعَلِّمُونَهُنَّ مِمَّا عَلَّمَكُمُ ٱللَّهُۖ

[7] Ebû Muhammed Cemâlüddîn Abdullāh b. Yûsuf b. Muhammed ez-Zeylaî, Naṣbü’r-râye li-taḫrîci eḥâdîs̱i’l-Hidâye (Beyrut – Lübnan: Müessesetü’r-Reyyân, 1997), 4/54.

أَرَخَّصَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ فِي ثَمَنِ كَلْبِ الصَّيْدِ

[8] Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme el-Ezdî el-Hacrî el-Mısrî et-Tahâvî, Şerḥu meʿâni’l-âs̱âr (Âlemü’l-Kütüb, 1994), 4/58.

[9] Ahmet Şebbir Osmanî – Muhammed Taki Osmani, Fethü’l-Mülhim bi Şerhi Sahîhi’l-İmâm Müslim (Dimeşk: Daru’l-Kalem, 2006), 7/496.

[10] Ebû Bekr Şemsü’l-eimme Muhammed b. Ebî Sehl Ahmed es-Serahsî, el-Mebsûṭ (Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 1993), 11/235.

[11] Ebu Davud, Dahaya (Sayd), 21, 22 (Hadis No: 2845); Tirmizi, Sayd 16 (Hadis No: 1486).

لَوْلاَ أَنَّ الْكِلاَبَ أُمَّةٌ مِنَ الأُمَمِ لأَمَرْتُ بِقَتْلِهَا

[12] Ebû Muhammed (Ebü’s-Senâ) Bedrüddîn Mahmûd b. Ahmed b. Mûsâ b. Ahmed el-Aynî, ’Umdetü’l-ḳārî fî şerḥi Ṣaḥîḥi’l-Buḫârî (Beyrut: Daru İhyai Kütübi’l-Arabiyye, ts.), 15/202.

[13] Hüsâmüddîn Hüseyn b. Alî b. Haccâc el-Buhârî es-Siğnâkī, en-Nihâye fî şerḥi’l-Hidâye (Merkezü Dirâsâti’l-İslâmiyye bi-Külliyetü’ş-Şeria, 1435), 14/191.

[14] Ebü’l-Hasen Burhânüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Fergānî el-Mergīnânî, el-Hidâye şerhu bidâyeti’l-mübtedî (Sind: el-Büşra, 2021), 3/150.

[15] Ekmelüddîn Muhammed b. Mahmûd b. Ahmed er-Rûmî el-Mısrî el-Bâbertî, el-ʿİnâye (Daru’l-Fikr, ts.), 7/121.

[16] es-Serahsî, el-Mebsûṭ, 11/235.

[17] Muhammed Emîn b. Ömer b. Abdilazîz el-Hüseynî ed-Dımaşkī İbn Âbidîn, Reddü’l-muḥtâr ʿale’d-dürri’l-muḫtâr (Beyrut: Darul Fikr, 1992), 5/227.

PAYLAŞ

Facebook
Twitter
Whatsapp
Telegram