Soru: Hayvanları kısırlaştırmak caiz midir?
FETVA
İslam can taşıyan her varlığa güzel davranılmasını emretmekte,[1] hayvanlara yapılan iyiliklerin ecir kazanma vesilesi olduğunu, onlara yapılan eziyetlerin ise uhrevi ceza gerektirdiğini haber vermektedir.[2] Nitekim Allah Rasulü ﷺ köpeğe su veren günahkar bir kadının bu ameli mukabilinde affedildiğini,[3] başka bir kadının da evinde hapsettiği kedinin ölmesi sebebiyle cehenneme girdiğini bildirmiştir.[4] Bununla birlikte Allah Teala kainattaki her şeyi insan için yaratmış,[5] mahlukatı insanın emrine vermiştir.[6] İnsan da hayvanlardan bazen binmek,[7] bazen etinden istifade etmek,[8] bazen de süslenmek suretiyle[9] istifade etmektedir. Buna göre hayvanın kısırlaştırılmasında insan ve hayvan için herhangi bir maslahat gözetilmiyorsa böyle bir işlem haramdır.[10] Lakin bu ameliye hayvanın daha semiz, insana daha faydalı, etinin daha kaliteli olması ya da onun etrafına vereceği zararı engellemek gibi bir takım maslahatları içinde barındırıyorsa caizdir.[11] Allah Rasulü’nün ﷺ de kısırlaştırılmış hayvanlardan kurban kesmesi, gerekli görüldüğünde hayvanları kısırlaştırmanın caiz olduğuna dair bir delildir.[12] Zira bu işlem caiz olmasaydı Peygamberimiz ﷺ bunu mutlaka bildirir ya da böyle bir hayvanı kurban etmezdi.[13]
[1] Bkz: Müslim, Sayd ve Zebaih, 57 (Hadis No:1955)
إِنَّ اللَّهَ كَتَبَ الإِحْسَانَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ
[2] Buhari, Musakât, 9 (Hadis No:2363); Müslim, Selam, 153 (Hadis No:2244).
فِى كُلِّ كَبِدٍ رَطْبَةٍ أَجْرٌ
[3] Buhari, Ehadisü’l-Enbiya, 54 (Hadis No:3467); Müslim, Selam, 155 (Hadis No:2245).
[4] Buhari, Bed’ü’l-Halk, 16 (Hadis No:3318); Müslim, Birr ve Sıla, 135 (Hadis No:2619).
دَخَلَتِ امْرَأَةٌ النَّارَ فِى هِرَّةٍ رَبَطَتْهَا ، فَلَمْ تُطْعِمْهَا ، وَلَمْ تَدَعْهَا تَأْكُلُ مِنْ خِشَاشِ الأَرْضِ
[5] Bakara 2/29.
هُوَ ٱلَّذِی خَلَقَ لَكُم مَّا فِی ٱلۡأَرۡضِ جَمِیعࣰا
[6] Câsiye 45/13.
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِی ٱلسَّمَـٰوَ ٰتِ وَمَا فِی ٱلۡأَرۡضِ جَمِیعࣰا مِّنۡهُۚ
[7] Nahl 16/8; Yâsîn 36/72; Mü’min 40/79; Zuhruf 43/13.
[8] Nahl 16/5; Yâsîn 36/72; Mü’min 40/79.
[9] Nahl 16/8.
وَٱلۡخَیۡلَ وَٱلۡبِغَالَ وَٱلۡحَمِیرَ لِتَرۡكَبُوهَا وَزِینَةࣰۚ وَیَخۡلُقُ مَا لَا تَعۡلَمُونَ
[10] Mahmûd b. Ahmed b. Abdilazîz el-Buhârî el-Mergīnânî Burhânü’ş-Şerîa, el-Muḥîṭü’l-Burhânî (Beyrut – Lübnan: Darul Kütübil İlmiyye, 2004), 5/376.
[11] Ebü’l-Hasen Burhânüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Fergānî el-Mergīnânî, el-Hidâye şerhu bidâyeti’l-mübtedî (Sind: el-Büşra, 2021), 4/122; Ebû Muhammed Ebü’s-Senâ Bedrüddîn Mahmûd b. Ahmed b. Mûsâ b. Ahmed el-Aynî, Nuḫabü’l-efkâr fî tenḳīḥi Mebâni’l-aḫbâr (Katar: Vezâratü’l-Evkâf ve’ş-Şûuni’l-İslâmiyye, 2008), 14/135; Damad Efendi, Mecmaʿu’l-enhur fî şerḥi Mülteḳa’l-ebḥur (Daru İhyai Kütübi’l-Arabiyye, ts.), 2/555; Muhammed Emîn b. Ömer b. Abdilazîz el-Hüseynî ed-Dımaşkī İbn Âbidîn, Reddü’l-muḥtâr ʿale’d-dürri’l-muḫtâr (Beyrut: Darul Fikr, 1992), 6/388.
[12] İbn Mâce, Edâhî, 1 (Hadis No:3122); Ebû Abdillâh Ahmed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed (Beyrut: Müessesetü’r-Risale, 2001), 41/497. (Hadis No:25046)
إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا أَرَادَ أَنْ يُضَحِّىَ اشْتَرَى كَبْشَيْنِ عَظِيمَيْنِ سَمِينَيْنِ أَقْرَنَيْنِ أَمْلَحَيْنِ مَوْجُوءَيْنِ
[13] el-Aynî, Nuḫabü’l-efkâr fî tenḳīḥi Mebâni’l-aḫbâr, 14/135.