Soru: İkindi namazından sonra nafile namaz kılmak caiz midir?
FETVA
İçerisinde namaz kılmanın mekruh olduğu vakitler iki grup olarak değerlendirilmekte; güneşin doğduğu, tam tepede olduğu ve battığı vakitler ilk gruba dahil edilirken sabah namazının farzı ile güneşin doğuşu arası ve ikindi namazının farzı ile güneşin batışı arası ise ikinci gruptan zikredilmektedir.[1] Bu iki vakitte kılınan namazlar arasında hüküm cihetiyle birtakım farklılıklar vardır. Örneğin ilk gruptaki vakitlerden herhangi birinde kılınan kaza namazı geçersiz olurken ikinci gruptaki vakitlerden birinde kılınan kaza namazı kerahat olmaksızın geçerlidir. Ancak nafile namazın geçerli olmakla birlikte mekruh olduğu hususunda iki grubun hükmü de aynıdır. Yani bu vakitlerde kılınan nafile namaz geçerli olsa da tahrimen mekruhtur.[2] Fukaha, ilk gruptaki vakitlerde namaz kılmanın yasak oluşuna dair şu rivayetle istidlâl etmektedir: “Allah Rasulü ﷺ bize şu üç vakitte namaz kılmayı veya ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren (bir veya iki mızrak boyu) yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan (batıya) yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.”[3] İkinci gruptaki vakitlerde kılınan namazların mekruh oluşunun delili ise Allah Rasulü’nün ﷺ şu ifadesidir: “Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar ve ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar namaz kılınmaz.”[4] Ayrıca bu hususta İbn Abbas da (r.a) şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar katında makbul olan birçok kişi Allah Rasulü’nün sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar ve ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar namaz kılmayı yasakladığını bana haber verdi. Bunlar arasında benim katımda en makbul olanı ise Hz. Ömer (r.a) idi.”[5]
Buna göre ikindi namazından sonra nafile namaz kılmak tahrimen mekruhtur. Ayrıca bu vakitlerde kılınan nafile namaz kerahatle geçerli olsa da tercih edilen görüşe göre[6] namazı bozmak ve mekruh olmayan bir vakitte onu kaza etmek vaciptir.[7]
[1] Bkz. Muhammed Emin İbn Abidin, Raddu’l-Muhtâr ala’d-Durri’l-Muhtâr (Beyrut: Dâru’l-Marife, 2015), 2/42.
[2] Burhanuddîn el-Merğînânî, el-Hidâye Şerhu Bidâyeti’l-Mübtedî (Karaçî: Mektebtu’l-Büşrâ, 2021), 1/141-142.
[3] Müslim, Salât’ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 293 (Hadis No: 831). ثَلاَثُ سَاعَاتٍ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَنْهَانَا أَنْ نُصَلِّىَ فِيهِنَّ أَوْ أَنْ نَقْبُرَ فِيهِنَّ مَوْتَانَا حِينَ تَطْلُعُ الشَّمْسُ بَازِغَةً حَتَّى تَرْتَفِعَ وَحِينَ يَقُومُ قَائِمُ الظَّهِيرَةِ حَتَّى تَمِيلَ الشَّمْسُ وَحِينَ تَضَيَّفُ الشَّمْسُ لِلْغُرُوبِ حَتَّى تَغْرُبَ
[4] Bkz. Buhari, Mevakıtu’s-Salat, 31 (Hadis No: 586).
“لاَ صَلاَةَ بَعْدَ الصُّبْحِ حَتَّى تَرْتَفِعَ الشَّمْسُ ، وَلاَ صَلاَةَ بَعْدَ الْعَصْرِ حَتَّى تَغِيبَ الشَّمْسُ.”
[5] Buhari, Mevakıtu’s-Salat, 30 (Hadis No: 581). عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: شَهِدَ عِنْدِى رِجَالٌ مَرْضِيُّونَ وَأَرْضَاهُمْ عِنْدِى عُمَرُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنِ الصَّلاَةِ بَعْدَ الصُّبْحِ حَتَّى تَشْرُقَ الشَّمْسُ ، وَبَعْدَ الْعَصْرِ حَتَّى تَغْرُبَ
[6] Kemaluddîn Muhammed b. Abdi’l-Vâhid İbnu’l-Hümâm, Şerhu Fethi’l-Kadîr ala’l-Hidâye (Beyrut: Dâru’l-Fikr, 2012), 1/231.
[7] İbn Abidin, Raddu’l-Muhtâr ala’d-Durri’l-Muhtâr, 2/42.